YESTA MİMARLIK DEKORASYON İNŞAAT DANIŞMANLIK TİC. LTD. ŞTİ.


Kentsel Dönüşüm-2

Yayınlanma tarihi : 25.04.2016

KENTSEL DÖNÜŞÜM

Zöhre Duygu ALVER tarafından yazıldı.

Zöhre Duygu ALVER / Tapu ve Kadastro Uzman Yardımcısı

GİRİŞ

Dünya üzerinde kentsel dönüşüm kavramının gündeme gelmesi, Sanayi devrimi sonrasında “sanayi kentlerinde hızla artan çevre kirliliği, sanayi alanlarının düzensiz yapılaşması, kalabalık ve yaşam standartları düşük konut alanları ve yetersiz altyapı hizmetleri, sağlıksız kentlerin gelişmesi”[1] sorunlarının çözülme ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte İkinci dünya savaşından sonra yıkılan kentlerin yeniden inşa edilmesi süreci de kentlerin yenilenmesi ve dönüştürülmesi akımının önem kazanmasında rol oynamaktadır. Kentsel dönüşümün önem kazanmasından günümüze gelen bu süreç içerisinde dönüşüm kavramı büyük oranda fiziksel dönüşüm olarak algılanmış ve bu anlamda uygulanmıştır.

 

1980’li yıllardan önce kentsel dönüşüm sadece mekânın dönüştürülmesi iken, 1980 sonrası klasik planlama anlayışından uzaklaşma, bilgi teknolojisine geçiş, küresel sistemin yerelliğe vurgusu özelliklerini kapsayacak şekilde dönüşümün içeriği ve algısı değişmiştir.[2]

Türkiye’de kentsel dönüşüm kavramının kentleşme ve planlama pratiğine ilk girişi 1970’li yıllara uzanmakla beraber, planlamada bir uygulama aracı olarak kullanılması 1980’lerin başına dayanmaktadır. [3] Bu yıllarda uygulanmaya başlanan liberal politikalar kent planlaması uygulamalarına da yansımış, bu anlamda ekonomiyle birlikte kentler de yeniden yapılandırma sürecine dahil edilmiştir.

Kentsel dönüşüm ve Ankara’da Gecekondu Bölgelerinde Uygulanan Bazı Kentsel Dönüşüm Projeleri konulu çalışma iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde kentsel dönüşüm kavramının tanımlaması yapılacak ve Türkiye’de kentsel dönüşümün yasal dayanağı ele alınacaktır. İkinci bölümde ise, Ankara’da kentsel dönüşüm uygulamaları ve yaşanan sorunlara değinilecektir. 

I . KENTSEL DÖNÜŞÜM

1.1. Tanımı ve Amacı 

Kentsel dönüşüm, kentsel alanlarda oluşan bozuklukların kentin fiziki, ekonomik, sosyal koşullarıyla birlikte bütüncül olarak iyileştirilmesi süreci olarak tanımlanabilir. Kentlerde meydana gelen ekonomik, sosyal, fiziksel ve çevresel işlev bozuklukları çöküntü alanları olarak tabir edilen kısımları ortaya çıkarmaktadır. Kentsel dönüşüm uygulamaları, çöküntü alanlarını sürekli olarak iyileştirilmesini amaçlamaktadır. Bu anlamda kentsel dönüşüm, yeni kentsel alanların planlanması ve geliştirilmesinden çok var olan kentsel alanların planlanması ve yönetimi ile ilgilidir. [4]

 

Kentlerde kaydedilen hızlı nüfus artışının yol açtığı barınma problemi, gecekondulaşmayı beraberinde getirmekte; bu olgu ise eş zamanlı olarak kentlerde hem fiziksel, hem ekonomik hem de sosyal alanda çözüm arayışına girilmesine yol açmaktadır. Bununla birlikte yaygın gecekondu bölgelerinde uygulanan kentsel dönüşüm projeleri, tarihi dokusu bozulmuş kent mekânlarının, eskimiş sanayi alanlarının iyileştirmesi sürecini ifade etmektedir. Yeniden yapılandırılması söz konusu olan çöküntü alanlarında kentsel refahın ve yaşam kalitesinin artırılması, kontrolsüz büyümenin engellenmesi kentsel dönüşüm uygulamalarının hedefini oluşturmaktadır. Günümüzde sürdürülebilirlik hedefi ile bağlantılı olarak, kentlerde daha önce kullanılmış ve atıl olan alanların tekrar kullanımını sağlayan ve kentsel büyümenin ve yayılmanın sınırlandırılmasına yönelik kentsel dönüşüm projelerinin geliştirilmesi, doğrudan bu amaçla ilintilidir. [5]

 

1.2. Türkiye’de Kentsel Dönüşümün Yasal Dayanağı

 

Kentsel Dönüşüm kavramının yasal alt yapısının hazırlanmasına yönelik ilk adım, 5393 sayılı Belediye Kanununun “Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı” başlıklı 73. Maddesinde yapılan düzenlemeyle atılmıştır. 3.7.2005 tarihinde kabul edilen 5393 sayılı belediye kanununda “Kentsel dönüşüm ve gelişim projelerine konu olacak alanlar, meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ile ilân edilir. Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarda ilgili resim ve harçların dörtte biri alınır. Bir yerin kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilân edilebilmesi için; o yerin belediye veya mücavir alan sınırları içerisinde bulunması ve en az elli bin metrekare olması şarttır” hükmü getirilerek kentsel dönüşüm alanı belirme yetkisi belediyelere verilmiştir ve kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesi durumunda dikkat edilecek ölçütler belirlenmiştir. Buna ek olarak, 07. 12. 2004 tarihinde kabul edilen, 23.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5216 sayılı Büyükşehir belediye kanunu Büyükşehir belediyelerinin 5393 sayılı belediye kanununun 69. ve 73. maddelerinde tanımlanan yetkileri de kullanabileceği hükmünü getirmiştir. Bu yetkiler söz konusu kanunun “Arsa ve Konut Üretimi” ve “Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı” başlığı altında belediyelere verilen yetkilerdir.

 

Kentsel dönüşüme yönelik girişimlerden bir diğeri ise, “16.6.2005 tarihinde çıkarılan ve 5.7.2005 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 5366 sayılı "Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkındaki Kanun" ile gerçekleştirilmiştir.

Başbakanlık tarafından TBMM’ne “Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Kanunu Tasarısı” olarak gönderilen bu tasarı, TBMM’deki görüşmeler esnasında isim değiştirmiştir.”[6]

16.6.2005 tarihinde kabul edilen 5366 sayılı kanunda amaçlanan “Büyükşehir belediyeleri, Büyükşehir belediyeleri sınırları içindeki ilçe ve ilk kademe belediyeleri, il, ilçe belediyeleri ve nüfusu 50.000'in üzerindeki belediyelerce ve bu belediyelerin yetki alanı dışında il özel idarelerinceyıpranan ve özelliğini kaybetmeye yüz tutmuş; kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurullarınca sit alanı olarak tescil ve ilan edilen bölgeler ile bu bölgelere ait koruma alanlarının, bölgenin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restore edilerek, bu bölgelerde konut, ticaret, kültür, turizm ve sosyal donatı alanları oluşturulması, tabiî afet risklerine karşı tedbirler alınması, tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılmasıdır. Ancak, korunması amaçlanan alanlar için ne gibi kriterlerin esas alınacağı tam olarak belirlenmemiştir.

Bunların dışında, bazı alanlarda öngörülen kentsel dönüşüm projeleri için özel kanun çıkarma yoluna gidilmiştir. Kuzey Ankara Girişi kentsel dönüşüm kanunu buna örnek teşkil etmektedir.

Mevcut düzenlemelerin kentsel dönüşüm uygulamalarını kolaylaştırdığını söylemek güçtür. Kentsel dönüşüm alanı ilan etme yetkisinin çeşitli yerel otoritelere dağılmış olması, bu konuda birtakım anlaşmazlıklara yol açmakta daha da ötesinde bazen bu anlaşmazlıklar yargıya intikal edebilmektedir.

  1. ANKARA’DA KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMASI

2.1. Ankara’da Kentsel Dönüşümün Tarihçesi

 

Ankara’da dönüşüme, yalnızca orta boy bir Anadolu kasabasının batılı anlamda çağdaş bir kente dönüştürülmesi değil aynı zamanda doğulu bir toplumun batılı değerleri benimsemesi adına gerçekleştirilen bir modernleşme projesinin de mekâna yerleşmesi anlamı yüklenmiştir.[7] Bu anlamda kentsel dönüşüm uygulamalarının ilk örnekleri Ankara’da görülmeye başlanmış ve diğer uygulamalara da örnek teşkil etmiştir.

 

Ankara’da kent planlama çalışmaları örnek bir başkentin inşa edilmesi amacıyla başlamış, 1950lerde ivme kazanan göç dalgası ve bunun kentlerdeki yansıması olan gecekondulaşma ile dönüşüm ihtiyacı kendini göstermiştir. 1970’lere gelindiğinde, kırsal alanlardan kentlere göç tüm hızı ile devam ederken, sosyal ağırlıklı kentsel uygulamalar başlatılmış ancak dönemin hareketli ve kaotik siyasal ortamı içerisinde yeterli kaynaklar bulunamamış ve planlanan uygulamaların birçoğu hayata geçirilememiştir.[8]

 

Bu dönemde kentsel dönüşümün sadece fiziksel dönüşümü içermediği, sosyal boyutlarının da ele alınması gerektiği fikri ön plana çıkmıştır. Ancak, konut ihtiyacının karşılanması kaygıları dönüşümün önüne geçmiş, bu amaçla toplu konut uygulamalarına yönelinmiştir. Ankara’nın Yenimahalle ilçesindeki Batıkent semti buna örnek teşkil etmektedir.

 

1980’li yıllar, tüm dünyada, çok belirgin bir kentsel dönüşüm sürecinin başlangıcını belirlemiştir. Bu süreç kentlerde ekonomik, politik, sosyal ve mekânsal değişimleri harekete geçirirken, kentlerin dönüşüm dinamiklerinde de önemli farklılaşmalar izlenmiştir”.[9] 1980’li yıllar Ankara’da da kentsel dönüşüm uygulamaları açısından dönüm noktası niteliği taşımaktadır.

 

İlk dönüşüm uygulamaları ıslah imar planları yoluyla gerçekleştirilmiştir. Dönüşüm ıslah imar planları yoluyla gerçekleştirilmesinde, “arazinin temizlenerek altyapısın getirilmesi ve parselasyon yapılmasından ilgili belediyenin sorumlu olduğu, yeni yapılaşmanın ise gecekondulu ile müteahitin varacağı anlaşma ile şekillenmesi”[10] söz konusudur.

 

Islah imar planlarıyla dönüşüm sürecinde önceleri gecekondusuna barınma ihtiyacını karşılama işlevi yükleyen gecekondulu hak sahibi olduktan sonra değişim değerinin farkına varmış ve ondan en yüksek faydayı elde etme amacı gütmeye başlamıştır. Gecekondu sahiplerinin de gönüllü olarak yer aldığı bu süreçte büyük inşaat firmaları kentsel rantı yüksek olan alanlara, yap-satçı olarak tabir edilen küçük firmalar daha çok kent çeperlerindeki rantı düşük alanlarda faaliyet göstermektedirler. Kent çeperlerindeki en karsız alanlarda ise, dönüşüm gerçekleştirilememiş, bu da gerçek anlamda çöküntü alanı diyebileceğimiz yerlere rant sağlama amacı uğruna müdahale edilmediği gerçeğin ortaya çıkarmıştır.

 

Islah imar planları gecekondu alanlarında dönüşümün ilk uygulamalarını ortaya koymakla beraber, kentin en problemli alanlarında herhangi bir iyileştirme sağlayamamıştır. Bu nedenle, var olan problemlerin devam etmesi ve bunlara yenilerinin eklenmesi yerel otoriteleri yeni çözüm arayışlarına itmiştir. Kentsel dönüşümün bu yeni uygulama biçimi, kamu özel ortaklığı yoluyla oluşturulan kentsel dönüşüm projeleridir.

 

2.2. Ankara’da Uygulanan Bazı Kentsel Dönüşüm Projeleri

 

Ankara’da gecekondu bölgeleri, sekiz ilçede toplanmaktadır. Bunlar, Altındağ, Çankaya, Etimesgut, Gölbaşı, Mamak, Keçiören, Sincan ve Yenimahalle ilçeleridir.[11] Bu ilçelerden bir kısmında daha önce de belirtildiği üzere ıslah imar planları yoluyla dönüşüm gerçekleştirilmeye çalışılmış, bir kısmında da kentsel dönüşüm projeleri uygulamaya başlanmıştır.

 

1990’lı yıllar da Ankara’da uygulanmaya başlanan Dikmen Vadisi ve Portakal Çiçeği Vadisi Kentsel Dönüşüm Projeleri bu sürecin ilk örnekleridir ve daha sonra diğer projelere gerek örgütlenme, gerekse finansman modeli açısından rehber olma özelliğini taşımaktadırlar.

 

2.2.1. Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi

 

Dikmen Vadisi Projesi, gerek örgütlenme ve planlama gerekse yatırım büyüklüğü ve kaynak sağlama yöntem açısından önemli bir kentsel dönüşüm projesidir. Bu proje kapsamında, gecekondu alanlarının tasfiyesi, ticaret ve kültür merkezleri, çevre düzenlemeleri (yeşil alanlar, dinlenme alanları vs.) yer almakta ve vadinin kentin merkezinde yer alan prestijli konumu göz önünde bulundurularak çekim merkezi haline getirilmesi amaçlanmaktadır.

 

“Projenin gerçekleştirilmesi için, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve sekiz ilçe belediyesinin de ortak olduğu bir proje geliştirme şirketi kurulmuştur. Ancak proje ile ilgili tüm kararların, katılımcı bir şekilde alınabilmesi amacıyla bir Proje Karar Kurulu oluşturulmuştur”.[12]

 

Bu yaklaşım, proje demokrasisi[13] adı altında vadide yaşayanların planlamaya, projelendirmeye ve kararlara katılmasını sağlama amacını taşımaktadır.

 

Dikmen Vadisi Projesi’nin ilk uygulama sonuçları vadinin alanda yer alan gecekondulardan dolayı tümüyle yeşil alan olarak ayrılamayacağının kabulü ile başlatılmıştır.[14] Bu da gösteriyor ki, af yasalarıyla hak sahibi konumunda olan gecekonduluların, proje kapsamında konut sahibi olması kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu çerçevede uygulanan yöntem gecekondululara tahsis edilecek dairelerin fiyatı ile gecekondunun bulunduğu arsanın fiyatı arasındaki farkın hak sahiplerine ödetilmesidir.

 

Dikmen Vadisi Projesi beş etaptan oluşmaktadır. İlk etaptan sonra projeye konu alanın kentsel rantının buna bağlı olarak konut ve arsa değerlerinin bir hayli yükselmesi, gecekondu sahiplerinin söz konusu bedeli ödeme güçlüğü çekmesine yol açmıştır ve bu anlamda mağduriyet yaratmıştır.

 

2.2.2. Diğer Kentsel Dönüşüm Projeleri

 

Ankara’da gecekondu bölgelerinde uygulanan diğer kentsel dönüşüm projeleri de esas itibariyle “Büyükşehir Belediyesinin uyguladığı Dikmen ve Portakal Çiçeği Vadisi projeleri örnek alınarak özel sektör – kamu ortaklığı ve planlamada kent girişimciliği fikri çerçevesinde şekillenmektedir”. [15] Bu açıdan bakıldığında, Çankaya Belediyesinin uyguladığı GEÇAK (gecekondudan çağdaş konuta) projesi, Altındağ Belediyesinin uyguladığı Aktaş-Atilla Kentsel dönüşüm Projesi ( AAKDP) , Mamak Belediyesi Ege Kentsel Dönüşüm Projesi ve Yenimahalle Belediyesi Şirindere Kentsel Dönüşüm Projesi temelde benzer modellerle uygulanan projeler olma özelliğini taşımaktadırlar.

 

Ankara’daki kentsel dönüşüm uygulamalarında genel olarak iki tip örgütlenme biçimi görülmektedir. Bunlardan birincisi belediyenin kendi bünyesinde şirket kurması, diğeri ise, belediye şirketi yerine kooperatiflerin kurulmasıdır. Planları Altındağ Belediyesi tarafından yapılan AAKDP’de konutlar kat karşılığı yapılmak üzere ihaleye çıkarılmış ancak bölgenin eğimli olması ve rantın az olması nedeniyle ihaleye hiç bir firma katılmamıştır. Bunun üzerine kendi bünyesinde şirket kurma yoluna gitmiştir.

 

Çankaya Belediyesi ’nin GEÇAK Projesinde ise, kooperatif kurma yoluyla halkın projeye katılması amaçlanmıştır. Belediye burada sadece plan ve projeyi yapmış, bundan sonraki süreç ise kooperatif üyelerinin kendi çabalarıyla yürütülmüştür.

 

Finansman modellerine gelindiğinde belediyelerin plan yapımı dışında finansmana katılmadıkları ve projelerin kendi kendilerini finanse edebilmeleri için çeşitli yollar aradıkları görülmektedir.

 

Bu amaçla proje kapsamına farklı yapılar (yurt, benzin istasyonu) ilave edilerek, piyasa mekanizmasının işleyişi doğrultusunda ya tümüye halka ya da firmaların kararlarına bırakılarak finansman sağlanması amaçlanmıştır.

 

Ankara’daki kentsel dönüşüm uygulamalarını amaçları, hedefleri, modelleri bağlamında genel hatlarıyla ortaya koyduktan bu projelerinin beklenen dönüşümü sağlayıp sağlayamadığını, fiziksel dönüşüm gerçekleştirilirken dönüşüm sosyal boyutunun ne kadar dikkate alındığını, öngörülen projelerin gerçek hedeflerinin ortaya koyulup koyulmadığının tartışılmasında yarar vardır.

 

Özel sektör kamu işbirliği modeli çerçevesinde uygulanan projeler sadece kentsel iyileştirmenin daha sonrasında yüksek rant elde etme fırsatı sunacağı kent merkezlerini dönüştürmeyi amaçlamaktadır. Burada kentsel dönüşümün kentin bütününü iyileştirmeyi değil, kentsel rant sağlayabilecek mekanları iyileştirmeyi amaçladığı ortaya çıkmaktadır. Katılımcı proje örneklerine baktığımızda ise, proje kapsamında hak sahibi konumunda olan yöre halkının projeye dahil edilmesi, kendilerine konut tahsisi yapılması zorunluluğundan kaynaklanmakta bunun dışında projede aktif bir katılımın olmadığı görülmektedir. Öte yandan, dönüştürülen kent merkezlerinde ikamet eden gecekondu halkı, söz konusu alanın prestij merkezi haline gelmesi, konut ve arsa değerlerinin yükselmesi nedeniyle ödemeleri gereken bedelleri ödeyemeyip, kentin farklı yerlerinde gecekondu bölgelerine yerleşmek zorunda kalmışlardır.

 

Buradan da anlaşılacağı üzere, mevcut problemler ötelenmek suretiyle ortadan kaldırılmış fakat kentin bir başka yerinde yeni bir problemin kaynağını oluşturmuştur. Böylece dönüşüm sadece kent merkezlerindeki alt gelir gruplarının kent çeperlerine kayması yerlerini ise üst gelir gruplarının alması şeklinde gerçekleşmiş, mevcut nüfusun barınma sorunu arka planda kalmıştır.

 

SONUÇ

 

1980’li yıllarda çıkarılan bir dizi af yasalarıyla yasallaştırılan gecekondular, hazırlanan ıslah imar planlarıyla dönüşüm hareketine dahil olmuşlar, bu dönemde hak sahipleri de gönüllü olarak bu sürece katılmışlardır. Fakat bu süreçte yapılan konutların sağlıklı olup olmadıkları, sosyal donatıları, çevre düzenlemeleri gibi konulara ne kadar önem verildiği tartışmalıdır. Bu açıdan bakıldığında bu dönüşüm sürecinde kazançlı tarafın gecekondu halkı olduğunu söylemek güç olacaktır. Gecekondudan apartmana geçiş tek başına kentsel dönüşümün gerçekleşmesi anlamına gelmediğinden kentsel dönüşümün diğer boyutları bir tarafa bırakılırsa fiziksel boyutunun bile gerçekleşmediği sonucuna varabiliriz.

 

Islah imar planlarıyla dönüşümün bu şekilde başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından, dönüşümün özel projeler eliyle uygulanması yoluna gidilmiş, bu süreçte rant elde etme amacıyla doğrudan orantılı birtakım uygulamalara gidilmesinden dolayı, kent merkezlerinde lüks konutlarda yaşaması öngörülen kesim ile gecekondular arasında sosyal farklılıkların belirginleşmesine yol açmıştır. Yapılan lüks konutlardan en yüksek geliri elde etme kaygısı, proje kapsamında yeşil alana ayrılan kısımların azalmasına yol açmıştır.

 

Bu uygulamalarda görülüyor ki, proje demokrasisi adı altında ortaya çıkan sonuç, hak sahibi konumundaki gecekonduluların pasif katılımının sağlandığı, kiracı konumundakilerin ise hiçbir şekilde dikkate alınmadığıdır.

 

Kentsel dönüşümün çok boyutlu içeriğinin piyasa mekanizması koşullarında uygulanan projeler yoluyla geri plana itildiği, kamunun bu süreçteki ortaklığının dönüşümün sosyal planlama boyutunu gerçekleştirmekten ziyade özel sektörün işini kolaylaştıracak düzenlemeler yapma şekline dönüştüğü görülmektedir.

 KAYNAKÇA

 

AKKAR, Müge, Kentsel Dönüşüm Üzerine Batı’daki Kavramlar, Tanımlar, Süreçler ve Türkiye, Planlama, Yıl 2006, Sayı 36, TMMOB Şehir Plancıları Odası Yayını

 

ŞAHİN, S. Zafer, Kentsel Dönüşümün Kentsel Planlamadan Bağımsızlaştırılması /Ayrılması Sürecinde Ankara, , Planlama, Yıl 2006, Sayı 36, TMMOB Şehir Plancıları Odası Yayını

 

KAYASU, Serap, YAŞAR, Suna Senem, Kentsel Dönüşüm Üzerine Bir Değerlendirme: Kavramlar, Gözlemler, TMMOB Şehir Plancıları Odası Kentsel Dönüşüm Sempozyumu Bildiriler, 11–13 Haziran, İstanbul

 

DÜNDAR, Özlem, Kentsel Dönüşüm Uygulamalarının Sonuçları Üzerine Kavramsal Bir Tartışma, TMMOB Şehir Plancıları Odası Kentsel Dönüşüm Sempozyumu Bildiriler, 11–13 Haziran, İstanbul

 

GÖKSU, A.Faruk, Kentsel Dönüşüm Projelerinde Yenilikçi Yaklaşımlar, TMMOB Şehir Plancıları Odası Kentsel Dönüşüm Sempozyumu Bildiriler, 11–13 Haziran, İstanbul

 

SÖNMEZ ÖZDEMİR Nihan, Düzensiz Konut Alanlarında Kentsel dönüşüm Modelleri Üzerine Bir Değerlendirme, Planlama, Yıl 2006, Sayı 36, TMMOB Şehir Plancıları Odası Yayını

 

DEMİRSOY, Sami Mustafa, Kentsel Dönüşüm Projelerinin Kent Kimliği Üzerindeki Etkisi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Haziran 2006

 

BAYRAM, Ali Müfit, Kentsel Dönüşüm Sorunu Hakkında,http://www.yayed.org/resimler/ekler/45117b0e0a11a24_ek.doc?tipi=7&;turu=X&sube=0, erişim tarihi: 11.5.2008

 

Ankara Büyükşehir Belediyesi, Dikmen Vadisi Konut ve Çevre Geliştirme Projesi, Tanıtım Kitapçığı

 

 

[1] AKKAR, Müge, Kentsel Dönüşüm Üzerine Batı’daki Kavramlar, Tanımlar, Süreçler ve Türkiye, Planlama, Yıl 2006, Sayı 36, TMMOB Şehir Plancıları Odası Yayını

[2] DEMİRSOY, Sami Mustafa, Kentsel Dönüşüm Projelerinin Kent Kimliği Üzerindeki Etkisi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Haziran 2006

[3] ÖZDEMİR, SÖNMEZ, Nihan, Düzensiz konut Alanlarında Kentsel dönüşüm Modelleri Üzerine Bir Değerlendirme, Planlama, Yıl 2006, Sayı 36, TMMOB Şehir Plancıları Odası Yayını

[4] AKKAR, Müge, a.g.m., s.29

[5] AKKAR, Müge, a.g.m., s.30

[6] BAYRAM, Ali Müfit, Kentsel Dönüşüm Sorunu Hakkında,http://www.yayed.org/resimler/ekler/45117b0e0a11a24_ek.doc?tipi=7&;turu=X&sube=0,

Erişim tarihi: 11.5.2008             

[7] ŞAHİN, S. Zafer, Kentsel Dönüşümün Kentsel Planlamadan Bağımsızlaştırılması/Ayrılması Sürecinde Ankara, , Planlama, Yıl 2006, Sayı 36, TMMOB Şehir Plancıları Odası Yayını

[8] ŞAHİN, S. Zafer, a.g.m. s. 113

[9] KAYASU, Serap, YAŞAR, Suna Senem, Kentsel Dönüşüm Üzerine Bir Değerlendirme: Kavramlar, Gözlemler, TMMOB Şehir Plancıları Odası Kentsel Dönüşüm Sempozyumu Bildiriler, 11–13 Haziran, İstanbul

[10] KAYASU, Serap, YAŞAR, Suna Senem, a.g.m. ,s.66

[11] DÜNDAR, Özlem, Kentsel Dönüşüm Uygulamalarının Sonuçları Üzerine Kavramsal Bir Tartışma, TMMOB Şehir Plancıları Odası Kentsel Dönüşüm Sempozyumu Bildiriler, 11–13 Haziran, İstanbul

 

[12] GÖKSU, A.Faruk, Kentsel Dönüşüm Projelerinde Yenilikçi Yaklaşımlar, TMMOB Şehir Plancıları Odası Kentsel Dönüşüm Sempozyumu Bildiriler, 11–13 Haziran, İstanbul

 

[13] Ankara Büyükşehir Belediyesi, Dikmen Vadisi Konut ve Çevre Geliştirme Projesi, tanıtım kitapçığı

[14] SÖNMEZ ÖZDEMİR Nihan, Düzensiz konut Alanlarında Kentsel dönüşüm Modelleri Üzerine Bir Değerlendirme, Planlama, Yıl 2006, Sayı 36, TMMOB Şehir Plancıları Odası Yayını

[15] DÜNDAR, Özlem, a.g.m. , s.68

 

© Copyright 2015 Yesta Mimarlık. Her Hakkı Saklıdır.
Bu web sitesindeki içerik ve görseller hiçbir şekilde kullanılamaz.